Edmonton'da okul devam ederken kısa bir mola vermek için British Kolombiya eyaletine gitmeye karar verdik. Dünyanın en yaşanabilir şehirleri arasında seçilen Vancouver'ı gerçekten merak ediyordum. Edmonton'dan aldığımız otobüs bileti ile 16 saat sonunda Pasifik Okyanus'un yanındaki bu güzel şehre vardık.
Uzun bir yolculuk gibi gözükse de aslında çok keyifliydi. Çünkü Jasper'da verdiğimiz mola, yüksek, heybetli dağların ve turkuvaz renkli göllerin arasından gitmek insanı hiç sıkmıyordu.
Vancouver Kanada'nın Britanya Kolombiyası eyâletinde bulunan bir şehirdir. Batı Kanada'nın en büyük, ülkenin de üçüncü büyük metropolüdür. Farklı etnik grupların bir arada yaşadığı kozmopolit bir kenttir. Ayrıca Vancouver, Hollywood ve New York'tan sonra Kuzey Amerika'daki üçüncü film üretim merkezidir. Vancouver, 2010 Kış Olimpiyatları, 2006 Birleşmiş Milletler Dünya Şehircilik Forumu ve 2007 FIFA Dünya 20 Yaş Altı Şampiyonası'na ev sahipliği yapmıştır. 1930'lara gelindiğinde, Kanada'nın üçüncü büyük kenti ve Büyük Okyanus kıyısındaki en önemli liman olmuştu. Ayrıca Twilight serisinin çekimleri de bu şehirde yapılmaktadır. http://vancouver.ca/
Stanley Park
http://www.where.ca/british-columbia/vancouver/stanley-park-vancouver-things-to-do/
Bir park düşünün şehrin hemen yanında ve devasa. Stanley Park gördüğüm en güzel ve en büyük parklardan birisi. New York'da ki Central Park'tan bile daha büyük...Tüm park yanında yürüyüş ve bisiklet için uzun parkurlar mevcut. Ayrıca bu kadar büyük gövdeli ağaçlar daha önce görmemiştim. Kanada'nın genel bir özelliği bitki örtüsünün çok eski yıllardan günümüze gelmesi. Türkiye'ye döndüğümde bana garip gelen ilk durum, İstanbul'daki en büyük ağaçların bile orada ki ağaçların dalları büyüklüğünde kalmasıydı:) Park içinde birçok aktivite yapmakta mümkün Horse Drawn Tours, Vancover Akvaryumu,Lost Lagoon Gezintisi, Kızılderili Totemleri, Minyatür Tren Turu,750 yıllık Hollow Tree'de bunlardan en önemlileri. Ayrıca parkın okyanusa olan kıyısında güzel kumsallar ve Shakespare Bahçeleri gibi dinlenebileceğiniz harika yerler bulunuyor.
Stanley Park nehir kenarı parkuru
Horse Drawn Turu
Hollow Tree
Park içinde minyatür tren turu
Bu totemler ve bir giriş kapısı 1880 li yıllarda kızılderililer tarafından yapılmış ve sonradan Brockton noktasında 9 adet olarak yerleştirilmiştir.
Park kenarında bu lagünde bir çok kaz , ördek, tavus kuşu ve diğer kuş türüne rastlamanız mümkün.
Vancouver Akvaryumu http://www.vanaqua.org/
Bu akvaryum oldukça büyük ve özelikle birçok deniz canlısını görebilirsiniz. Bu beyaz belunda balinası çok ilgi görüyor. Ayrıca yunuslar, deniz aslanları, timsahlar, köpek balıklarını yakından izlemek gerçekten büyüleyici.
Vancouver'da Stanley Park turundan sonra yapılacak birçok aktivite var. Bunlardan biri şehri tepeden 360 derece izleyebileceğiniz Lookout Kulesi.180 metre yükseklikte cam zeminde tüm şehri izlemek gerçekten heyecan verici. Özelikle gece Vancouver limanı ve kulelerini izlemek ayrı bir deneyim.
Uzun bir yürüyüşün ardından geldiğimiz, şehrin biraz uzağına konumlanmış 1959 yılında açılmış Vancouver Maritime Museum denizciliğe ilgisi olan herkesin uğraması gereken noktalardan biri. Vancouver bir liman şehri olduğu için ve geçmişten günümüze denizcilik bu şehir için önemli bir geçim kaynağı olmuştuır.
Müzeden okyanus boyunca yürüdüğünüz zaman şehrin popüler plajı Kitsilona Beach geliyorsunuz. Burada özelikle bir çok Dog Beach (köpek plajı) bulunuyor. Kanadalılarda özelikle köpeklerine çok düşkünler ve onları oynamaları ve yüzmeleri için belirli saatler arasında açık olan bu plajlara getiriyorlar. Türkiye'de böyle bir uygulama olmadığı için oldukça dikkatimizi çekmişti.
Telus Sience Binası içine dair çok farklı anlatabileceğim bir şey yok ama dış görünüşüyle şehre çok ayrı bir hava katıyor. Top şeklindeki bu bina özelikle gece daha bir etkileyici gözüküyor.http://www.scienceworld.ca/
Ağustos ayında gittiğim için Vancouver'da okyanus kenarında sık sık molalar verdik. Özelikle English Bay (İngiliz Koyu) oldukça kalabalıktı. Denize girme imkanınız çok yok, yada biz Ege'nin berrak sularına alışık olduğumuz için okyanusun bol kayalı midyeli sularına giremedik. Akşam üzeri China Town da yediğimiz çin yemekleri çok lezzetliydi ve özelikle kurulan bir Çin pazarını gezme ve alışveriş yapma imkanı da bulmuştuk.
Engilish Bay (İngiliz Koyu)
China Town
Benim yapmaya fırsatımın olmadığı ama mutlaka Vancouver'da olduğunuzda yapılması gereken çok farklı aktiviteler var. Capilano Asma Köprüsü, Teleferik ile Grouse Dağı Zirvesi , Çin Bahçeleri, Minter Gardens, Burnaby Village Museum, Hells Gate Kanyonu, limanda tekne gezisi, IMAX Theatre 3D film bunlardan başlıcaları.
1889 tarihinde yapılan bu asma köprü Capilano Nehrin'den 70 metre yüksekliğindedir.Dünyanın en tehlikeli 10 köprüsü arasında olan Capilano Asma Köprüsü 137 metre uzunluğundadır. http://www.capbridge.com/
Dr. Sun Yat-Sen Çin Bahçeleri
Minter Bahçeleri
1231 metre yüksekliğinde ki Grouse Dağı'n da hem teleferik ile zirveye çıkabiliyor hem de kışın kayak zevkini doyasıya yaşayabiliyorsunuz. Vancouver'ın en tepe noktasından vahşi doğal yaşamı da izleyebiliyorsunuz.
Helll's Gate adrenalinden hoşlananlar için iyi bir seçenek. http://www.hellsgateairtram.com/
Burnaby Köy Müzesi ise tam bir masal dünyası. Özelikle 1912 yılında yapılan carousel, şehirlerarası tren, herigate evler,kostümler, çimden yapılan inek heykelleri sizi o dönemlere götürmeye yetiyor. http://www.burnabyvillagemuseum.ca/
Vancouver Museum of Anthropology birçok kültüre ait koleksiyonları, galeri ve sergileri görebiliyorsunuz. http://moa.ubc.ca/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder